Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Qereçî wê di pişta beyaniyan ve dîq bike Ku Qereçî dîq kir û keniya Tu ê nû bi hetava hezkirinê bihesî û dilê xwe derxî devê derî Wê keziya xwe berde ser dîlokê û bireqise li dor rû û êgir gelo Qereçî ye?! Piyên min hingî gêj bûne Ji wê bêxewiya te ya mîna beyarekî Mîna dareke berrî Di kokela bêdeng ya evînê de ji xuşexuşa pelan Ji kizina madzer Weşiyaye evîn gêj bûne piyên min û dewsên wan li hemû ewrên sore belav dibin Lê Qereçî Min soringek jî danîba ser lêvên te Da hema vê carê wer nebûbana Ji deviyan
Reklam
19. Mektup
Sevgili Fiji, en sonki mektubunu aldığımdan bu yana, duvardaki takvimin hesabına göre tam üç ay, üç gün geçmiş. Fakat bana sorsan, üç gün zor derim. Hız çağında olduğumuzu ve zamanın dizginlerini koparmış, doludizgin koşan bir ata dönüştüğünü unutuyoruz maalesef. Daha doğrusu unutmuyoruz, kabullenemiyoruz. Yine bana soracak olsan, zamana karşı
Koroya Nemiran • M. Zahir Kayan
Koroya nemiran ji miriyan çêbûbû. Cihên ku lê sewtên rizgarhez bilindikirin, ew der dilê bindestan bû ji bin ve, ango koroya nemiran di dilê bindestan de hatibû ava kirin. Ev koro li pey miriyên rizgariyê afirandineke dîlgirtiyan bû. Li welatê xeybê her mirin dibû kilamek, her kUştin bi hezar sewtên dilevdai dixemilî û li pey wan çûyiyan dibû
On yıldır håla ütü yapmayı öğreneceğim. Ütü yapmayı öğrenmeyi bu kadar istediğim halde elimin bir türlü gitmemesinin nedeni niçin ütülü giysi giymenin gerektiğini anlayamamam olabilir. Ütünün saygı ile bir ilişkisi var ki, dayatılmış çağ gelenekçileri veya kentli faşizmi kendi protokollerine böyle bir madde ekliyor. Ütü, ukaladır; ütüsüz ise kibir. Maddenin alt başlıkları, bentleri uzun uzun sıralanıyor mutlaka. Uzatmalı bir ütü kablosu gibi. Prizin yeri buradan görünmüyor. Onarılma ihtimaliyle delirme sınırına dayanmış birilerini tanıyorum. Çok korkuyorlar. İhtimal meselesinde haklılarsa da onarılmanın içeriği ve tanımı hepsinde farklılık gösterdiğinden aralarında anlaşamıyor, sürekli kavga ediyorlar. Birbirlerini ciddi ciddi yaraladıkları da oldu. Kimi geceler sırf bu saçma işlerle uğraştık. Nefretin odak değiştirmesi, tahribatın adaletini kaybetmesi, çoğul şizofreni hep bu onarılma ihtimali üzerinde ortak doğrular bulamamaktan. Ütü, ortak doğru kırışıklarını siliyor işte. Kentli faşizmi çarşaf gibi bir düzenden yana. Uyumsuzluğa tahammülü yok; sanatı da oraya çekme arzusunda: Oda tiyatrosu, kent orkestrası adları hemen terk edilmeli - bienallerden kaçınılmalı. Ama yoksulsan gir içeri - paranı al çık. Ötesine bulaşma. Markete borcunu öde ve paket paket sigaranla, bir sürü içkinle sığınağına dön. Temiz değilsin kuşkusuz ama sana bulaşan kir yüzünden suçlanamazsın. Kir, üretilir çünkü. Kentli faşizmi kir üretimi ile gurur duyar. Metropol festivali. Sisteme yeterince hizmet ettiniz, şimdi biraz eğlenebilirsiniz.
Jin Hene Jinkok Hene
cihan bûye zivistan rê û biwar rawestan berf û baran û bahoz hawîr bûye terpetoz çûk nikarin derkevin teba nema dilivin
Reklam
berbang qedexe ye
çavên min şiyarin li hember, asîmanekî raxistî Bêqonaxiya sitêran û Pîvana bêçariyê himêz dike Dem derbas dibe Bi giranî pêlên xeman Di ser hev re dibûrin û berbang dereng ma.
Ardavirafname
l] Bir kez daha Çînvâd köprüsüne geldim. [2] Orada kötülerin ruhlarını gördüm. Ölümlerinden sonraki ilk üç gecede48 onların ruhlarına öylesine talihsizlikler, acı olaylar ve kötü şeyler gösteril­ mişti ki, dünyada asla o kadar kötülük görmemiş ve o derece sıkın­ tı çekmemişlerdi. [3] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer’e sordum: “Bu ruh hangi insanın
_İnsanlar sizi, sadece aynı yerden canları yandıklarında anlarlar. _Dalgaların art arda gelip çarptıkları kaya gibi ol. Sağlam, kıpırtısız ve çevresinde kaynayan suların dinginleşmesini seyreden. _Sanki ölmüşsün ve bir süre daha fazladan zaman bağışlanmış gibi doğaya uygun yaşa. _En büyük erdem tarafsızlıktır. Duygular ise, yanlış fikirlerden
İlkokul öğretmenim, ellilerinde, kır saçlı bir hanımdı. Saçları açık dolaşan gördüğüm ilk kadın. Babamdan bile sinirliydi, niye ki?.. Bize ilk ödevimizi verdi, herkes bir türkü şarkı ezberleyip gelecekti. Halk âşıklarıyla aşık atacak repertuarı bulunan babanın oğlu için zor bir ödev değildi bu. Babam, türküyü zevkle ezberletti, hayatında ilk -ve son kez- bir ödeve yardımcı olmanın haklı gururunu yaşadı. Büyük gün geldi, parmaklar kaldırıldı. Bana ezberletilen şarkıyı söyledim: "Odam kireçtir benim Yüzüm güleçtir benim Soyunda gir koynuma Terim ilaçtır benim" -Kes kess, terbiyesiz seni! Gel bakalım buraya! Bula bula bu türküyü mü buldun geri zekâlı!? Hangi utanmaz öğretti bunu sana!? Terin ilaçtır senin ha!?.. Dedemin elinden güçlü elleri vardı kadının. İki, belki dört kez ama öyle böyle değil, abanarak vurdu, sıranın yolunu zor buldum. Alay komutanının oğlu Cem, kendisi en yakın arkadaşımdı, benden sonra ondaydı: "Benim gönlüm sarhoştur Yıldızların altında Sevişmek ah ne hoştur Yıldızların altında" -Aferin Cem! Alkışlayın arkadaşınızı! Ben de alkışladım. Neler olduğunu tam olarak idrak edemedim ama anlayabildiğim kadarıyla bütün pislik kireçten çıkmıştı.
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.